13 Şubat 2025 Perşembe
Siirt İl Sağlıktan Değerlendirme Toplantısı
Miniklerin Kandil Etkinliği Yüzleri Güldürdü
Siirt'te Veterinerlik Ücretleri Özel Hastanelerle Yarışıyor!
Siirt'te Göçük Onarımının Adresi Belli!
Diyarbakır’da işsizlere müjde; 3 bin kişiye istihdam
Siirt'te İkinci Dönem Eğitim Stresli Başladı
Diyarbakır Valiliği ile İŞKUR arasında imzalanan protokol ile İşgücü Uyum Programı başlıyor. Vali Murat Zorluoğlu ve İŞKUR İl Müdürü Mustafa Yılmaz arasında imzalanan protokol ile Diyarbakır merkez ve ilçelerde 3 bin kişi istihdam edilecek. Gençlere, kadınlara ve dezavantajlı gruplarda yer alan vatandaşlara destek olmak, mesleki beceri gelişimine katkı sağlamak amacıyla hazırlanan programa başvurular başladı.
İşgücü Uyum Programı (İUP), işsizlik oranlarını azaltmak, özellikle gençler, kadınlar, engelliler ve diğer özel politika gerektiren grupların istihdamını artırmak amacıyla düzenleniyor. Program kapsamında, katılımcıların mesleki becerilerini geliştirmeleri, işgücü piyasasına uyum sağlamaları ve istihdam edilebilirliklerini artırmaları hedefleniyor. Ayrıca, kamu kurumlarının ihtiyaç duyduğu insan kaynağının karşılanması da programın önemli hedeflerinden birini oluşturuyor.
Diyarbakır Valiliği ve Diyarbakır İŞKUR İl Müdürlüğü iş birliğiyle 3 bin kişilik İşgücü Uyum Programı (İUP) düzenlenecek. Bin kişi Diyarbakır Valiliği ve bünyesindeki kurumlarda, 2 bin kişi ise 17 ilçe kaymakamlıklarına bağlı kurumlarda istihdam edilecek.
Diyarbakır Valiliği katılım koşullarını şöyle açıkladı: “Başvuru yapacak kişilerin İŞKUR’a kayıtlı olması zorunludur. 18 yaşını tamamlamış olmak. En az Okur-Yazar seviyesinde eğitimli olması gerekmektedir. Kadınlar, engelliler, eski hükümlüler, terör mağdurları ve diğer dezavantajlı gruplar öncelikli olarak değerlendirilecektir. Başvuru yapacak kişilerin başvuru tarihi ile son bir ayda işsiz olması gerekmektedir. Bir katılımcı bu programda en fazla 140 fiili gün yararlanabilir. Programa başvurulan adreste yer alan hane geliri net asgari ücretin 2 katından fazla ise o hanedeki insanlar bu programdan yararlanamaz.”
Program kapsamında kişiler, 10 ay süreyle çalışacak. Katılımcılar, haftada üç gün, günlük 7.5 saatten toplam 22.5 saat çalışacak. Program kapsamında katılımcılara mesleki eğitim, işbaşı eğitimi ve rehberlik hizmetleri verilecektir. Katılımcılar, Günlük 1.083 TL cep harçlığı alacak olup aylık gittiği gün sayısınca bir sonraki takip eden ilk haftasında ücretleri adına otomatik açılan banka hesaplarına yatırılacak. Katılımcılar, çalıştıkları süre boyunca Genel Sağlık Sigortası(GSS) kapsamında olacak.
Başvurular; esube.iskur.gov.tr, e-devlet (İŞKUR), Alo 170 ve İŞKUR Hizmet merkezlerinden yapılabilece. Başvuru tarihleri ile ilgili bilgilendirmeler ve duyurular için Valilik ile İŞKUR’un web sitelerinden yapılacak.
Ayrıca program kapsamında şu eğitimler verilecek: “İş sağlığı ve güvenliği eğitimi, Bağımlılıkla mücadele eğitimi, İş ahlakı, motivasyon ve stres yönetimi eğitimi, Kişiler arası ilişkiler ve etkili iletişim eğitimi Finansal okuryazarlık eğitimi, İş Arama Becerileri, CV Hazırlama, Mülakat Teknikleri, Meslek Seçmenin Önemi ve Geleceğin Meslekleri.”
Kaynak: Güneydoğu Ekspres
TÜBİTAK tarafından geliştirilen market fiyatı karşılaştırma platformu, tüketicilere zincir marketlerdeki 50 bine yakın ürünün fiyatlarını tek bir siteden görme imkânı sunuyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın duyurduğu bu sistemle vatandaşlar, farklı marketlerdeki fiyatları anlık olarak karşılaştırarak en uygun seçeneği bulabilecek. Peki, market fiyatı karşılaştırma nasıl yapılır? Hangi marketler sistemde yer alıyor?
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, sistemin tanıtımını sosyal medya üzerinden yaparak şu ifadeleri kullandı:
“Merkez Bankası ve ilgili kamu kurumlarının araştırmaları için TÜBİTAK tarafından geliştirilen internet sitesini vatandaşlarımızın erişimine açtık. Böylelikle herkes, zincir marketlerdeki 50 bine yakın ürünün fiyatlarını anlık olarak görebilecek ve karşılaştırma yapabilecek.”
Bu platform sayesinde tüketiciler, meyve, sebze, et, süt, kahvaltılık, içecek, temel gıda, temizlik ve kişisel bakım ürünleri gibi kategorilerde fiyat karşılaştırması yaparak en uygun fiyatı bulabilecek.
Kaynak: Güneydoğu Ekspres
Diyarbakır Suriçi’nde ve ilçelerinde yıllardır çözülemeyen içme suyu, kanalizasyon altyapısı sorunlarına ilişkin AK Parti Diyarbakır Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Galip Ensarioğlu açıklama yaptı.
İLBANK Genel Müdürü Recep Türk’ü ziyaret eden Ensarioğlu, “İLBANK Genel Müdürü Sn. Recep Türk’ü ziyaret ederek Diyarbakır’ımızın ilçelerindeki içme suyu ve yağmur suyu altyapı projeleri ile ilgili görüşmeler yaparak istişarelerde bulunduk” dedi.
Suriçi’nin kanalizasyon, içme suyu ve yağmur suyu altyapısına yönelik proje çalışmalarının tamamlandığını belirten Ensarioğlu, “Suriçi’nin kanalizasyon, içme suyu ve yağmur suyu altyapısına yönelik proje çalışmaları tamamlanmış olup, 150 milyon liralık TL ödenek ayrılarak ihale aşamasına getirilmiştir” dedi.
Suriçi ve diğer ilçelerde yaşanan sorunların çözümüne ilişkin 150 milyon liralık projenin yıl içinde hayata geçirileceğini söyleyen Ensarioğlu, Genel Müdür Recep Türk’e teşekkür ederek “İnşallah yıl içinde hemşehrilerimizin hizmetine sunulacaktır. Sayın Genel Müdürümüze, şehrimize göstermiş olduğu ilgi ve alakadan dolayı teşekkür eder, çalışmalarında kolaylıklar dilerim” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Güneydoğu Ekspres
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolduktan sonra arama çalışmalarının 19’uncu gününde dere yatağındaki çuvalda, üzeri 30, 25 ve 20 kilo ağırlığındaki 3 taşla kapatılıp, çalılıklarla gizlenmiş halde cansız bedeni bulunan Narin Güran’ın cinayetini tüm Türkiye konuşmuş ve her süreci takip etmişti.
Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmış, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede; aracında Narin’e ait DNA ve kıl örneği bulunan amcası Salim Güran, annesi Yüksel Güran ve ağabeyi Enes Güran ile gözaltına alındıktan sonra cesedi dere yatağına taşıdığını itiraf eden komşuları Nevzat Bahtiyar hakkında, HTS ve baz istasyonu kayıtlarına göre, olay anında aynı evde oldukları tespit edildiği belirtilerek, ‘İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendiği kaydedildi.
Davanın 26 Aralık’ta başlayan ve 28 Aralık’ta sona eren 2’nci duruşmasında Salim Güran, Enes Güran ve Yüksel Güran’a ‘İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Nevzat Bahtiyar’a ise ‘Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme’ suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Mahkeme, sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Enes Güran’ın avukatı Mustafa Demir, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi’ne sunulmak üzere 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne istinaf başvurusunda bulundu.
Dilekçede, Ulusal Kriminal Büro’nun, Daran 2 askeri üsse ait kamerada sanık Nevzat Bahtiyar’ın hacim olarak Narin Güran’ın 3 katı olmasına karşın bir tespit yapamadığı belirtilerek, “Narin’in son görülme anı okul kameralarına yansıdığı üzere 15:15:14 olarak gözükmekte olup, okul kamerası 4 dakika ileride olması sebebiyle gerçek zaman 15:11:14 olarak hesaplanmalıdır. Daran 2 askeri üstüne ait kamerada tespit edilen karartı 15:18:49 olarak Ulusal Kriminal Büro (UKB) tarafından raporlanmıştır. Bu kamera 6 dakika 45 saniye ileride olduğuna göre Narin olduğunu ifade ettiği karartıyı 15:12:04 gerçek zamana göre ahıra yakın tespit etmiş olduğunu anlamaktayız.
15:11:14 ile 15:12:04 arasındaki süre 50 saniye olup burada UKB bunu yanlış hesaplayarak 1,5 dakika olarak raporlamıştır. Ekte bulunan görüntü incelendiğinde öncelikle 50 saniyede bir kişinin bu mesafeyi katetmesi imkansız olup, yine tespit edilen yer kayalık ve sert uçurumlar olup buradan bir çocuğun hareket etmesi ve patikaya olan mesafesi de dikkate alınınca imkansız olacağı yapılması gereken keşif ile de daha net anlaşılacaktır. Zira haritalardan kuş uçuşu Narin’in son görüldüğü yer ile UKB’nin tespit ettiği yer arasındaki mesafe 84 metredir.
Bir kişinin yolun durumu da dikkate alınarak 84 metrenin üzerindeki bir yeri 50 saniyede kat etmesi olası değildir. UKB Narin’i görüntülerde tespit ettiği iddiasına karşılık, bir kez yukarıya çıktığını bir kez de indiğini iddia eden Nevzat Bahtiyar’ı tespit edemeyişini ne ile açıklayacağız? Ayrıca sanık Nevzat Bahtiyar’ın hacim olarak maktulün 3 katı olmasına karşın bir tespit yapılamaması mahkemenin de Nevzat Bahtiyar’ın beyanlarının aksini gösterir delil olmadığı kabulünü ne ile açıklamak gerekecektir.
Mahkemenin araç buluşmasına ilişkin olarak tespitine ise UKB sanık Nevzat Bahtiyar’a ait kırmızı araç diye mavi römorklu bir traktör ile beyaz bir aracın yan yana geçişini araç buluşması olarak raporlamış, bu araçların ne olduğunun izah edilmesi üzerine mütalaada ve kararda yer almadığını görüyoruz.
Yani UKB’nin raporunda Narin’den en az 50 kat büyüklüğe sahip römorklu bir traktör ile araç ayrımını yapamadığı, kamera açısında Narin’i tespit ettiği yerden 250 metre kameraya yakın olmasına rağmen, kırmızı ile mavi renk ayrımını yapamadığı bir noktada bizlerin, bu kişilerce yapılmış tespitlere itibar etmemiz mevcut veriler ışığında mümkün olmayacaktır” ifadelerine yer verildi.
Hediye Güran’ın dosyadaki en önemli tanık olduğu belirtilen dilekçede, “Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi gerekçeli kararında delilleri tartışırken müvekkil lehine olabilecek delilleri neden dikkate almadığını gerekçelendirmemiştir. Müvekkil Enes Güran’ın kardeşinin öldürülmesi olayıyla ilgisi olmadığını gösteren önemli tanık beyanları mevcuttur.
Müvekkilin kardeşleri Muhammed Emre Güran ile Eren Güran, evlerine 15:30 sonrası gelen amcasının eşi Hediye Güran, müvekkilin Malatya’daki arkadaşı Halil ve yaptığı görüşmeye ilişkin HTS kaydı, müvekkilin arkadaşları, Muhammed Yağmur, Süleyman Kaya, Yusuf Kaya, Furkan Kaya, Ufuk Kaya, yine müvekkili akşam kardeşini ararken gören, Osman Güran, Birsen Güran ifadelerinin neden esas alınmadığını gerekçeli kararda açıklamadığından eksik kaldığını ifade etmek isteriz.
Tüm sanıklar açısından bu dosyanın en önemli tanığı bizce Hediye Güran’dır. Bu tanık, sanık Nevzat Bahtiyar’ın anlatımlarının gerçek dışı olduğunu, müvekkil ve annesinin diğer iki kardeşi ile birlikte kendi evlerinde olduklarını, müvekkil ve annesinin uyuduklarını olağan dışı bir durum olmadığını, rutin işler yaptıklarını tüm detayı ile anlatmıştır.
Tanığın anlatımları ve olay öncesi sabah saatlerindeki sanık Yüksel ile olan konuşmaları, kendi çocuklarının önündeki anlatımlarına bakıldığında tamamının uyumlu olduğu görülecektir. Ancak mahkeme beyanları son derece önemli olan bu tanığın beyanlarını diğer deliller ile uyuşmadığı gerekçesi ile kabul etmediğini yazmıştır. Bu diğer delillerden kastın ne olduğu gerekçeli kararda yazılmamıştır.
Diğer delil dediği daraltılmış baz çalışması ise tanık ve çocukları telefonun evde olduğunu beyan etmişler, diğer delil sanık Nevzat’ın beyanları ise bu beyanın çeliştiği ve mümkün olmadığına ilişkin beyanlarımız ve tanığın diğer beyanlar ile de örtüşen beyanlarının buna karşı yok sayılması kabul edilebilir bir durum değildir.
Diğer delillerin açık bir şekilde yazılmış olması ve neden dosyanın en önemli tanığının beyanlarının değerlendirme dışına itildiğinin doyurucu bir izahı gerekecekken, mahkeme 940 sayfanın üzerindeki gerekçeli kararında 3 cümleyi buna ayırmamış olması kararın da bizce eksik kalmasına neden olmuştur. Netice olarak dosyada yaptığımız açıklamalar ışığında bakılacak olursa, mahkemenin kabul ettiği, Narin Güran’ın cansız bedeninin Arif Güran’a ait evden alındığı, müvekkilin ‘Evde olması sebebiyle’ müşterek fail olduğu, amcasının bir şeyleri gizlemek için annesi ile ilişkisini kardeşinin görmesi üzerine ‘Narin’i öldürdüm’ şeklindeki ifadesinden de haberdar olup tepki vermediği, diğer kardeşlerin de bundan hiçbir suretle haberdar olmadığını, ama daraltılmış baza göre evde ve çevresinde çok yoğun hareketlilik olduğu, ailenin kendi çocuklarını öldürmek için bir sebep aramaya gerek yokken, sanık Nevzat için mahkemenin bir neden bulamadığını, müvekkilin suça iştirak ettiğine dair ne sanık Nevzat’ın beyanı ne de dosyada başkaca bir emare olmamasına rağmen cezalandırmaya gidildiğini, müvekkil ile aynı durumda olan kardeşi Muhammet Emre Güran’ın da olduğunu, tüm bu anlatımlar içerisinde dahi cezalandırmaya gitmenin ne kadar hukuka ve akla aykırı geldiğini anlamamız için yeterlidir” ifadelerine yer verildi.
Dilekçede, Enes Güran’ın hakkında verilen hükmün bozulması ve tahliyesi talep edilerek, şöyle denildi:
“Yukarıda arz olunan ve resen nazara alınacak sair sebeplerle istinaf başvurumuzun kabulü ile Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nin 28.12.2024 tarih, 2024/396 Esas ve 2024/529 Karar sayılı mahkumiyet kararının usul ve esas yönünden hukuka aykırı olması nedeniyle hükmün bozulmasına ve müvekkil sanığın beraatine müvekkilimin isnat edilen suça iştirak ettiğine dair somut bir delilin bulunmaması, ilk derece mahkemesinin ilgili ve yeterli olmayan gerekçelerle verdiği hukuka aykırı mahkumiyet kararı ile birlikte tamamen hukuki dayanaktan yoksun gerekçelerle sanığın hükmen tutukluluk halinin devam ettiği, haksız devam eden tutukluluk durumunun hem sanık müvekkil hem de ailesi yönünden telafisi imkansız zararlar doğurduğu gözetilerek müvekkilimin tutukluk durumunun öncelikli değerlendirilmesi suretiyle, tahliyesine karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederiz.”
Kaynak: MEDYARADAR
Siirt’in Kurtalan ilçesinde gece saatlerinde meydana gelen ve 20 vatandaşın etkilendiği yangının çıkış nedeni ortaya çıktı.
Kurtalan ilçesi Fırat Mahallesi Kervan Caddesi üzerinde bulunan bir apartmanın teras katında yangın çıktı. Yangından etkilenen 20 kişi Kurtalan Devlet Hastanesine kaldırıldı. Yangının çıktığı bina tedbir amaçlı tahliye edildi.
Yangının çıkış nedeni merak ediliyordu. Yangının çıkış nedeninin elektrik panosu olduğu belirlendi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.